"Türk Mutfağı" Dünyanın en zengin 3 mutfağından biri

Mutfak profesyonelleri, dünyanın en zengin 3 mutfağından biri olarak kabul edilen Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinin yurt içi ve dışında tanıtımının yeterli olmadığı görüşünü taşıyor.

Mutfak Dostları Derneği 2. başkanlığını da yapan gurme Sevim Gökyıldız, fuar ve festivallerin Türk mutfağının tanıtımında son derece faydalı olduğuna inandığını, ancak burada dikkat edilecek konunun, bu organizasyonların doğru, dürüst ve akıllıca yapılması olduğunu kaydetti.

Yurt dışında birçok yemek festivaline gittiğini ve Fransa`da Mutfak Sanatı Okulu Le Cordon Bleu`da Türk mutfağını öğrettiğini anlatan Gökyıldız, ``Ne tanıtacağınızı bilirseniz o tanıtımı yapabilirsiniz. Bunu insanları, ülkenizi severek yapmalısınız`` dedi.

Türk mutfağının yurt dışındaki tanıtım organizasyonlarında birçok yanlışlıklara şahit olduğunu dile getiren Gökyıldız, bu tanıtımların devlet tarafından değil, Türk mutfağını tanıyan ve seven kişilerce yapılmasının yaralı olacağına işaret etti.

-MUTFAĞIN ÜLKE TANITIMINA KATKISI-

İnsanların gün geçtikçe değişik mutfak kültürlerine olan ilgilerinin arttığını ve bunun ülke tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu kaydeden Gökyıldız, şöyle konuştu:

``Türk mutfağını dünya mutfakları arasında yüksekte bir yere koyuyorum. Çeşitlilik, yemek pişirme sistemleri, lezzet ve doğallık açısından bizim mutfağımız bir numara diyebilirim. Türk mutfağında her şey var. Hakikaten mükemmel buluyorum. Ancak tanıtılmadığı kanaatindeyim. Yemek bir yakınlaşma aracı olabilir. Yemek konusunda düşmanlık yoktur. Yemek kültürümüzü ön plana çıkartabiliriz. Avrupa`da çok iyi olmayan imajımızı düzeltmede mutfağımız aracılık edebilir.``

Gökyıldız, yurt dışında ``Türk mutfağı`` adı altında açılan restoranların da geleneksel Türk mutfağını yansıtmaktan uzak olduğunu ifade ederek, ``Bu gibi yerlerin şık, düzenli olması, içeriye girince Türkiye havası vermesi gerekir. Bu yerler ülkenin tanıtımında çok önemli. Maalesef kendimizi tanıtamıyoruz, tanıtma kusurluyuz`` diye konuştu.

-``ANADOLU MUTFAKLARI BİR EFSANE``-

Gurme Ahmet Örs de, Türk mutfağının yıllardan beri şiş kebap, döner, rakı, meze ekseninde tanıtılmasından rahatsızlık duyduğunu belirterek, ``Biraz Anadolu mutfaklarına gittiğinizde karşınıza bir efsane çıkıyor`` dedi.

İnsanların Türk mutfağını tanıma şansı bulamadığını savunan Örs, ``Türk mutfağı dünyanın en zengin 3. mutfağı, ama `nerede yiyeceğiz biz bunu` dediğiniz zaman gittiğiniz hiçbir yerde onları yiyecek bir yer bulamıyorsunuz. Dolayısıyla o yemekleri tatma şansına sahip değilsiniz`` diye konuştu.

Yurt dışından gelen milyonlarca turiste otellerde açık büfelerde birbirinden ucuza mal edilmiş ve Türk mutfağının özelliklerini taşımayan yemekler ikram edildiğini öne süren Örs, şunları kaydetti:

``Yörelerimizin yemeklerini önce biz tanımalıyız. Bizimle beraber buraya gelen yabancılar tanımalı. Ondan sonra da yurt dışına gidilmeli. Aksi halde buraya gelen Eskimo lokantası ne kadar iş yaparsa bizim yemeklerimiz de dışarıda o kadar iş yapar. Bu her yerde böyledir. Örneğin İtalyanlar kendi yemeklerini önce ülke içinde yiyor. Sonra gittikleri ülkelerde kendi lokantalarını açıyorlar. Bu lokantalarda en iyi İtalyan yemeklerini yapıyorlar ve yabancılara mutfaklarını tanıtıyorlar. Bütün mutfaklarda durum böyle. Türk mutfağı ise Almanya`da, şurada, burada sadece döner tezgahlarından ibaret. Türk lokantalarının çoğu Türkler`in gittiği kahvehanelerden bozma yerler. İşi yemek yapmak olmayan kişilerce birtakım yemekler yapılıyor. Böyle olunca Türk mutfağı tanıtılıyor mu? Çünkü ortada Türk mutfağı yok.``

Türk mutfağının yaşatılması için yerel yönetimlerin otantik yemekler sunan restoranlara destek verebileceklerini ifade eden Örs, ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın büyük otellerin mutfaklarında yozlaşmamış Türk yemeklerinin yer almasını şart koşması gerektiğini söyledi.

Örs, yurdun çeşitli bölgelerinde düzenlenen yemek festivallerinin de yanlış bir anlayışla yapıldığını ve panayır havasında geçtiğini belirterek, bu yıl üçüncüsü Safranbolu`da düzenlenecek olan ``Geleneksel Lezzetler Şöleni``nin Türk mutfağının gerçek anlamda tanıtımının yapıldığı az sayıdaki örneklerden biri olduğunu kaydetti.

Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin de Türkiye`de Türk mutfağının tanıtımına yönelik etkinliklerin yeterli olmadığını kaydetti.

Şahin, düzenlenen belli başlı fuarların ise ticari nitelikte olduğunu ve Anadolu`nun yöresel lezzetlerine fazla vurgu yapılmadığını ifade etti.

Türkiye Aşçılar Milli Takım Kaptanı Ümit Yüksel ise Türk mutfağının tanıtılması için bir enstitü kurulması önerisinde bulundu

AA

"Türk Mutfağı" Dünyanın en zengin 3 mutfağından biri yorumları

  • Image Description
    Kenan Alpogan
    21.02.2010

    Çok haklısınız..Bu konuda MURAT BARDAKÇI ve İLBER ORTAYLI gibi ünlü tarih uzmanlarımız da fena halde dert yanıyor..Bu duruma bir el atılmalı..Bu duruma müdahele edilmeli..Devlet gerekeni yapmalı..Destek vermeli..Kritik mekanlarda şubeler açılmalı..Yabancı gazete ve dergilerle parayla reklam verilmeli..Birşeyler yapılmalı artık..Dünyanın en zengin mutfağına sahibiz ama tanıyan ve bilen yok..Türk mutfağı döner ve kebaptan ibaret değil..Döner ve kebap lezzetli olabilir ama en ilkel ve basit yemeklerdir. Etin ateşte kızartılma işlemine garnitur ve sos eklenmesiyle oluşur. Dünyanın heryerinde döner ve kebap vardır.Ama adları değişiktir. Taş devrinden kalma yemeklerdir ve her insan et pişirmeyi bildiği için değişik adlarla her mutfakta vardırlar..Türk ve özellikle Osmanlı mutfağı inanılmaz zengin..Kendi ülkemizde BİLE ERİYİP GİDİYOR BU MUTFAK ve BU KÜLTÜR.Türkiye'de Türk-Osmanlı yemeklerini yapan kaç kişi kaldı..Kaç yer var? Hiçbiryer kalmadı.Yazıklar olsun..Kültür bakanlığı ne için var bu memlekette ?

  • Image Description
    çağla
    11.03.2013

    güzel