Yaz meyveleri kan şekerini artırır

Diyabetten korumak için önerilerde bulunan Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, "Diyabet mevsimsel olarak ayrım göstermez. Bol sulu ve hızlı emilen yaz meyveleri kan şekerini daha hızlı artırır. Düzenli spor yapmaya ve beslenmeye dikkat edin" diyor.

Türkiye'de diyabet denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetten ve diyabete bağlı hastalıklardan korunmak için yedi altın öneri sundu. Yılmaz, diyabetlilerin yazın dikkat etmesi gereken kurallara değindi...

KİLO VE ŞEKER ÖLÇÜMÜ YAPTIRIN
Kilo kontrolü sağlığın temel şartlarından biridir. Diyabette de fazla kilo, hastalığa davetiye çıkarır. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak yoğun iş temposu içinde sağlıksız beslenen ve egzersiz yapmayan herkes diyabet riski taşır. Şişmanlık oranı arttıkça, insülin hormonunun hücreye girişi bozulur ve diyabet gelişimi hızlanır.

Zehirli bal en çok Karadeniz bölgesinde var

Bazı gıdaların bileşiminde bulunan ve oluşan kimyasallar ölümlere varan ciddi zehirlenmelere yol açabiliyor.

Yeşillenmiş, filizlenmiş patatesler, arıların bazı yabani bitki çiçeklerinin nektarlarından ürettikleri balın ciddi sonuçlar doğurabilecek zehirlenmelere yol açabileceği belirtildi.

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayar, gıdaların doğada genellikle temiz olarak bulunduğunu belirtti. Ürünlerin tarlada üretiminde, nakliye, muhafaza, pazarlanması ve tüketilmesi aşamasında çeşitli etkenlere bağlı olarak zararlı hale gelebildiğini ifade eden Tayar, gıda zehirlenmelerinin dünyada önemli sorun olarak dikkati çektiğini söyledi.

Ayran ile hem serinleyin hem de kanserden korunun

"Yaz aylarında kaybedilen sıvı miktarını geri kazanırken, kanserden korunmak için bol bol ayran için"

Ota Tıp Merkezi’nden Uzman Dr. Tülay Akvardar; yazın vücudunuzun kaybettiği sıvı miktarını geri kazanması için hangi sıvıları tüketmeniz gerektiğini açıklıyor. “Yaz aylarında kaybedilen sıvı miktarını geri kazanırken, kanserden korunmak için bol bol ayran için. Beyin gelişimine fayda sağlayan portakal suyu kansızlığı da önleyerek, yaz aylarında serinlerken sağlıklı kalmanızı sağlıyor.”

Ayran ile hem serinleyin hem de kanserden korunun
Ayran özellikle içeriğinde bulunan yoğurt bakterileri nedeniyle önemli bir içecek. Bu bakteriler antikanserojen etkileri nedeniyle kanserin başlangıcını önlüyor ve tümör hücrelerinin gelişimini geriletiyor. Ayrıca bakteri de üremediği için, zehirlenme riski içermiyor. İçinde katkı maddesi bulunmayan ayran, mide ve bağırsaklarda ki zararlı bakterilerin üremesini engelliyor ve antioksidan etkilisi yaratıyor. Ayranın içine salatalık, nane ve dereotu ekleyerek zenginleştirebilirsiniz.

GDO'lu 25 ürün Türkiye'de

Daha önce sadece GDO’lu mısır ve soyaya izin veren Bilimsel Komite, aldığı son kararla GDO’lu şekerpancarı, maya, patates, pamuk, bakteri biyokütlesi ve kolzanın da ithalatına izin verdi.

Böylece bugüne kadar Türkiye’ye genetiği değiştirilmiş 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere toplam 25 çeşit genetiği değiştirilmiş ürün ithalatına izin verildi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2009’da Resmi Gazete’de yayımlanan “Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik” ile GDO’ lu ürünlerin Türkiye’ye girişinin yasaklanacağı iddia edilmişti.

Ne yediğimizin farkında mıyız?

112 bebek maması örneğinden 3'ünde kurşun çıktı. Pul biberin yüzde 15'inde kanserojen madde bulundu. Bal, pekmez, tavuk eti, kırmızı toz-pul biber ve incir ezmesi de en fazla tehlike içeren ürünler oldu.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın geçen yıl 22 bin 172 gıda örneğinde yaptığı analiz sonucunda, 1171 örnek olumsuz bulundu.

Gıdada, ortalama olumsuz örnek oranı yüzde 5,28 çıkarken, bal, pekmez, tavuk eti, kırmızı toz-pul biber ve incir ezmesi, en fazla olumsuzluk tespit edilen ürünler oldu. Olumsuz örnek oranı, pekmez örneklerinde yüzde 33,96'ya, bal örneklerinde yüzde 16,74'e, kanatlı etlerinde ise yüzde 17,98'e çıktı.

İncir ezmesi örneklerinin yüzde 17,39'unda, ballı çerez örneklerinin yüzde 21,62'inde, kırmızı toz-pul biber örneklerinin yüzde 14,77'sinde limitlerin üzerinde aflatoksin belirlendi.

Bilinçsiz kullanılan acı bal zehirliyor

Özellikle Türkiye'nin kuzeyinde, fundagiller familyasından 'orman gülü' bitkisiyle beslenen arıların ürettiği acı bal zehirlenmeye neden oluyor.

Acı balın bilinçsiz tüketildiğinde zehirlediğini ve tedavi edilmeyen zehirlenmenin ölümle sonuçlanabildiğini belirten Bartın İl Sağlık Müdürü Osman Nacaroğlu, acı bal zehirlenmesinin, ülkede görülen besin zehirlenmeleri arasında önemli bir yer tuttuğunu söyledi.

Acı bal zehirlenmesinin, özellikle Türkiye'nin kuzeyinde, fundagiller familyasından 'orman gülü' adlı bitkiden beslenen arıların ürettiği balın tüketilmesiyle ortaya çıktığını anlatan Nacaroğlu, şöyle konuştu:

''Zehirli bal, kahverengi renkte ve geç şekerlenme özelliğine sahiptir. Bu bal ülkemizde halk arasında 'acı bal, bal tutar veya deli bal' olarak bilinir. Deli balı halkımız özellikle gastrit, ülser gibi mide, bağırsak sistemi rahatsızlıklarda kullanmaktadır.

Türk mutfağının vazgeçilmezi; yoğurt

in

Türk mutfağının vazgeçilmezidir yoğurt. Kahvaltıda, yemeklerde, ara öğünlerde, çay saatlerimizdeki pastalarımızda bu lezzetli süt ürününü bolca tüketmekteyiz.

Araştırmalara göre Türkiye'de yılda 2 milyon ton yoğurt tüketiliyor. İki omzunun üzerine astığı teraziye benzer bakraçlarıyla geldiğini haber veren çocukluğumuzdaki yoğurtçu geliyor gözümüzün önüne… Hijyen diyerek sokak satıcılarından vazgeçirilip paket ürünlere geçince bu anı da, eskimiş bir fotoğraf şimdi. Ama market raflarını süsleyen paketli yoğurtların ne kadar sağlıklı olduğu da kafaları karıştıran başka bir soru işareti olarak gündemde şu günlerde.

Kötü niyetli üreticiler maliyetleri azaltmak için yoğurda farklı maddeler karıştırarak bu çok faydalı besini aksine insan vücuduna zarar verir hale getiriyorlar. Normal usullerle yapılmış kaliteli bir yoğurdun bekledikçe sulanıp, ekşiyip, küflenmesi gerekirken koruyucu amaçlı katkı maddeler kullanılmış yoğurtlar haftalarca aynı tat ve görüntüde kalıyorlar. Bu da ne kadar sağlıksız yoğurtlar tükettiğimizin en net göstergesi aslında.

Ne organik, ne değil?

Sağlığımız için organik ürünleri tercih etmemiz gerektiği söylenip duruyor. Ancak bu bize biraz pahalıya mal olabiliyor! Peki her meyve sebzeyi organik almamız gerekiyor mu gerçekten?

Tatsız yiyecekler, zayıflayan bağışıklık sistemimiz, peşi sıra gelen hastalıklar… Mecburen, organik yiyeceklere yönelir olduk! İyi de eskiden organik diye bir şey yoktu. Öyleyse, durup dururken bu organik kelimesi hayatımıza nasıl dahil oldu?

Türkiye Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman’dan aldığımız bilgiye göre, organik gıda ya da ürün kavramı, kimyasal ve yapay uygulamalar kullanılarak daha fazla ya da daha uzun ömürlü meyve, sebze, hayvansal ürün, su ürünleri vb. üretiminin çeşitli sağlık sorunlarına sebep olması yönündeki bulgu ve kaygılarla, tüketici talebini takiben geliştirilmiş. Yani organik tarım yönteminin geliştirilmesine, biz tüketiciler neden olduk da denilebilir.

Dondurulmuş Gıda Tüketirken Dikkat Edin!

Dondurulmuş gıda tüketimi için dikkat edilecek noktalar:

Besinleri dondurma işlemi, mevsiminde olmayan sebze veya meyveleri sanki mevsimindeymişçesine taze özellikte tüketmemizi mümkün kılar. Mevsiminde bulunmayan meyve ve sebzeler gönül rahatlığıyla dondurulmuş şekli ile tüketilebilir. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta; dondurulmuş sebzelerin çözdürülmeden pişirilmesi gerektiğidir.Alışveriş yaparken alışveriş sepetine en son konulacak olan besinler dondurulmuş besinler olmalıdır. Bu yüzden alışverişinizin en son anında dondurulmuş ürün bölümüne uğrayınız.

Dondurulmuş besinler ne kadar süre saklanabilir?Dondurulmuş besinlerin saklama süreleri derin dondurucunun sıcaklık derecesine bağlı olarak değişmektedir

Örneğin:

6 C sıcaklığa sahip derin dondurucuda muhafaza edilen bir besini saklama süresi ortalama 1 haftadır.

İskender kebap Avrupa'ya açılıyor

Bursa'nın ünlü yemeklerinden olan İskender kebabını, ''Kebabçı İskender-Yavuz İskenderoğlu'' adıyla tescilleyen iş adamı Yavuz İskenderoğlu, markasını Avrupa'da da tanıtacak.

''Kebabçı İskender-Yavuz İskenderoğlu'' firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz İskenderoğlu, bundan sonraki çalışmalarını kendisine ait logo ve Yavuz İskenderoğlu üzerine kurarak ilerlemek istediğini kaydetti.

İskenderoğlu, Türkiye genelinde 16 şubesinin bulunduğunu, artık Avrupa'ya açılmak istediğini vurgulayarak, bu kapsamda Kuzey Avrupa ülkesi Letonya'da bir döner üretim tesisi kurmayı planladığını dile getirdi.

İskenderoğlu, projesiyle ilgili şunları söyledi:

Anket

Sitemizle nasil tanistiniz?:

Son yorumlar

İçeriği paylaş